Olduğum yerde sapsabit, put gibi, sütun gibi, taş gibi duruyorum. Japon binalar gibiyim 8,9 büyüklüğündeki depremlerde yıkılmam sadece dururum öylece, sabit, dümdüz. Öyle sabit duruyorum ki, kilo bile almıyorum anlamadım. Yiyorum, içiyorum, sıçıyorum, yatıyorum ama kilo almıyorum.
Aslında iki yıl önce hayal ettiğim hayatı yaşıyorum şu an, çok mutluyum cidden çok mutluyum, valla bak. Benim sıkıntım sadece etrafımdakilere. Ben sabit duruyorsam sizde durun aq. Yok bi ehliyet alalım, işe girelim, finansal yatırım yapalım, uçalım, kaçalım, manita yapalım, spor yapalım, akademik başarılar elde edelim... Bir durun yaa!
Ya da beni bekleyin, daha kendime gelemedim. Bu acayip güzel boşluk sizin de aklınızı çelmiyor mu? Müzik dinleyin, kitap okuyun, uyuyun! Her yıl erkenden kalkıp okula gittik, hiç mi 'keşke öğlene kadar uyusam' demediniz, şimdi uyun işte aq!
Ben hariç bütün arkadaşlarım ehliyet almış, işe başlamış, ben hala aynı yerde. Aslında gram umurumda değil ama kendimi geri kalmış hissediyorum. Onlar ata binip siktir olup gidiyorlar benim bir eşeğim bile yok! Anca dizi izleyem, film bakam, yemek yiyem, gezem, blog yazam...
Bir de olimpiyatları izliyordum ama kesin ben izliyorum diye bok gibi geçiyor o yüzden izlemeyi de bıraktım. Ha bir de 2 hafta önce tatile gitmiştim hatırlasınız, şimdi fark ediyorum ki gittiğim yerlerde yanmaya başlamış...
Bahtsız Bedevi gibiyim. Çölde kutup ayısı ne arasın!
Bitcoin'e girip batan arkadaşlarım bile varmış, 20 yaşındasın aq nerden geliyor bu Ellon Musk sevdası, hadi onu geçtim üç kuruş harçlığın vardı onunla nasıl batmayı becerdin o da ayrı bir konu.
Sinirliyim ama en çokta kendime, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor...